Adıyaman besni ince araplar köyü arapkoy arapköyü incearalarköyü
siir16
kırık mozaik
Kör bir kuyuda yitirdim suretimi belki bir yezidiyim Bir ceylanın gözlerine akşam çökünce Sanki yağlı kementler dolanıyor boynuma Düşlerimde kanlı çocuk kundakları Delik deşik ağıtlar bin yıllık çıban Eski bir yalan oluyor babil söylenceleri Toprağa ateşe su ve rüzgara Kan damlıyor avesta'nın sayfalarından Her coğrafyaya bir renk işledim belki bir çingeneyim Kırlarda unuttum desem de düşlerimi Sönmedi o ateş hep yandı bedenimde Kondular beni kendine benzetemedi Her toprakta ölülerim var Atlaslar parçalar yüreğimi bu yüzden Ateşten bir ordudur bütün sınırlar Ertelenmiş bir acıyım belki bir ermeniyim Ziyaretçisi olmayan bir mezar taşı gibi Hep tenha oldum nasibimi bilirim Bütün replikler yalnış şifrelenmiştir Yüzümün çizgilerinnde durur rivayet Her gün yeniden çarmıha gerilirim Bir sığıntıyım sanki bu dünyada belki bir süryaniyim Silmeye çalışmayın anıların izini İçinde yarım kalmış günlüklerimle Gümüş işlemeli bir sandık gibi kalayım öyle Varsın hüzün sözcüğü eşanlamlı tutulsun ömrümüzle Ben yine her gece kulağına fısıldarım taşların Yüzümü serin sularında yıkarım Dicle kirvem olur milattah beri. |
|
GÖNDEREN |
ŞİİRLER SAYFASINA DÖN